kolaylıkla

listen to the pronunciation of kolaylıkla
Türkisch - Englisch
with ease

He won the race with ease. - O kolaylıkla yarışı kazandı.

He did the crossword with ease. - O çapraz bulmacayı kolaylıkla çözdü.

easily

They did not break apart easily. - Onlar kolaylıkla parçalamadı.

You can easily identify Tom because he is very tall. - Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.

soon
ease

She did the job with ease. - İşi kolaylıkla yaptı.

The ease with which he answered the question surprised us. - Soruyu kolaylıkla yanıtlaması bizi şaşırttı.

lightly
hands down
quite easily
easy

The convenient thing about this electronic dictionary is that it's easy to carry anywhere. - Bu elektronik sözlüğün işe yarar şeylerinden biri herhangi bir yere kolaylıkla taşınabilmesidir.

fluently
swimmingly
in a breeze
(Mukavele) readily
fluent
kolaylıkla kazanmak
win hands down
Türkisch - Türkisch
Sıkıntı çekmeden, güçlüklere uğramadan, kolayca
Sıkıntı çekmeden, güçlüklere uğramadan, kolayca: "Bu telgrafla meydana çıkan yeni meseleyi kolaylıkla çözecekti."- H. E. Adıvar
çarçabuk
haydi haydi