We gave our mother a watch.
- Annemize bir kol saati verdik.
This is the watch I bought yesterday.
- Bu benim dün aldığım kol saati.
He owns a very valuable wristwatch.
- O çok değerli bir kol saatine sahip.
Any wristwatch is fine if it's not too expensive.
- Herhangi bir kol saati çok pahalı değilse iyidir.
I wonder when they'll come out with a cell phone in a wrist watch.
- Ne zaman onların kol saatinde bir cep telefonuyla çıkacaklarını merak ediyorum.
They were able to identify him by his wrist watch.
- Onlar onu onun kol saati ile kimliğini saptayabildiler.
There are many different kinds of clocks, including wristwatches, wall clocks, digital watches, gold watches, cuckoo clocks, quartz watches, stopwatches, timer and tower clocks.
- Kol saatleri, duvar saatleri, dijital saatler, altın saatler, guguklu saatler, kuvars saatler, kronometreler, zamanlayıcı ve kule saatleri de dahil olmak üzere saatlerin birçok farklı türleri vardır.
He owns a very valuable wristwatch.
- O çok değerli bir kol saatine sahip.