Türkisch - Englisch
Definition von kokpit im Türkisch Englisch wörterbuch
- cockpit
The airliner didn't have a cockpit voice recorder.
-Uçağın kokpit ses kayıt cihazı yoktu.
The most experienced pilots have logged many thousands of hours in the cockpit.
-En tecrübeli pilotlar kokpitte binlerce saat mesafe katettiler.
- control cabin
- flight deck
- kokpit masası
- (Askeri) cockpit table
- kokpit kanopisi
- (Havacılık) cockpit canopy
- kokpit kontrolü
- (Havacılık) cockpit control
- kokpit lambası
- (Havacılık) cockpit lamp
- kokpit modülleri
- (Otomotiv) cockpit modules
- kokpit ses kaydedicisi
- (Askeri) cockpit voice recorder
- kokpit yönetim sistemi; komuta idare sistemi; toplum yönetim kadrosu; toplum güv
- (Askeri) cockpit management system; command management system; community management staff; community security materiel system; contingency mutual support; crisis management system
- kokpit örtüsü
- (Havacılık) cockpit enclosure
- kokpit üst kapağı
- (Havacılık) cockpit hood
- uçak kokpit videosu; hava yastıklı araç; zırhlı muharebe aracı
- (Askeri) aircraft cockpit video; air cushion vehicle; armored combat vehicle
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kokpit im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Pilot kabini
- Uçakların ön tarafında uçak mürettebatına ayrılan yer
- Uçaklarda pilot kabini
kokpit
Silbentrennung
kok·pitAussprache
Resimler
Historie
Favoriten