kokarak

listen to the pronunciation of kokarak
Türkisch - Englisch
stinking
Having a pungent smell
Present participle of stink
very bad; "a lousy play"; "it's a stinking world"
offensively malodorous; "a putrid smell"
Very bad and undesirable
1. You use stinking to describe something that is unpleasant or bad. I had a stinking cold. see also stink
{s} giving off a foul odor, having an unpleasant smell, fetid; lousy, bad
from Stink, v
kok
{i} coke

Coal, charcoal, coal coke and petroleum coke are used as fuels. - Kömür, mangal kömürü, kok kömürü ve petrol koku yakıt olarak kullanılmaktadır.

kok
(Gıda) cocci
kok
(Gıda) coccus
kok
{f} smell

This smells like cheese. - Bu, peynir gibi kokuyor.

Jazz isn't dead, it just smells funny. - Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.

kok
reek

Her breath reeks of alcohol. - Onun nefesi alkol kokuyor.

Layla was reeking of alcohol. - Leyla alkol kokuyordu.

kok
{f} smelled

Tom picked a flower and smelled it. - Tom bir çiçek kopardı ve onu kokladı.

The room smelled like someone had been smoking. - Oda sanki birisi sigara içiyormuş gibi kokuyordu.

kok
{f} smelling

Tom certainly came out of that mess smelling like a rose. - Tom o karışıklıktan bir gül gibi kokarak çıktı.

The girl is smelling the flowers. - Kız çiçekleri kokluyor.

kok
{f} smelt

The instant he opened the door, he smelt something burning. - O, kapıyı açar açmaz yanan bir şeyin kokusunu aldı.

This is the first time I've ever smelt this perfume. - Bu, bu parfümü şimdiye kadar ilk koklayışım.

Türkisch - Türkisch

Definition von kokarak im Türkisch Türkisch wörterbuch

Kok
kok kömürü
kok
Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü
kokarak
Favoriten