koka

listen to the pronunciation of koka
Türkisch - Englisch
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: Erythroxylaceae) Bolivian coca
cocashrub
coca

He is addicted to cocaine. - O, kokaine bağımlıdır.

The police dog found trace amounts of cocaine in his luggage. - Polis köpeği onun çantasındaki kokainin izini buldu.

koka kola
Coca Cola
Englisch - Englisch
{i} (Sports) near yuko (in judo and karate)
Türkisch - Türkisch
Bu bitkinin yapraklarından çıkarılan madde
Judoda kazanılan teknik puan
İki çeneklilerden, çiçekleri küçük ve sarımtırak, zeytine benzer meyvesi kırmızı renkte olan, yapraklarından kokain çıkarılan, en çok Peru'da yetişen bir bitki (Erytrroxylon coca)
Judoda rakibi en az on saniye yerde hareketsiz olarak tutarak kazanılan teknik üstünlük
koka
Favoriten