She knows many bigwigs.
- O birçok kodamanı tanır.
Even the worthy Homer sometimes nods.
- Kodaman Homer'in bile bazen başı öne eğilir.
Tom thinks he's a big shot.
- Tom onun bir kodaman olduğunu düşünüyor.
Mr. Smith thinks that he's a big shot.
- Bay Smith bir kodaman olduğunu düşünüyor.