Generally speaking, distance runners are less flexible than sprinters.
- Genel anlamda, mesafe koşucuları kısa mesafe koşucularından daha az esnektir.
The runners poured water over their heads.
- Koşucular suyu kafalarına döktü.
Many runners passed out in the heat.
- Birçok koşucu sıcakta bayıldı.
Though Jane is not a good runner, she can swim very fast.
- Jane iyi bir koşucu olmasa da, o çok hızlı yüzebilir.
Next to him, I'm the fastest runner in our class.
- Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum.
Tom has been running around the office like a chicken with its head cut off.
- Tom ofisin etrafında kafası kesilmiş bir tavuk gibi koşuyordu.
They are running in the park.
- Onlar parkta koşuyorlar.
Some famous foreign runners entered that race.
- Bazı ünlü yabancı koşucular o yarışa girdi.
Before the race, the runners have to warm up.
- Yarıştan önce koşucular ısınmak zorundadır.
Don't run about wildly in the room.
- Odada çılgın gibi koşuşturma.
A rabbit is running in the garden.
- Bahçede bir tavşan koşuyor.
My older sister goes jogging every day.
- Ablam her gün koşuya gider.
Tom worked up a sweat jogging.
- Tom bir ter atma koşusuna yavaş yavaş hazırlandı.