Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.
- Football is the most known sport in the world.
Bilinen bir hata bilinmeyen bir gerçekten daha iyidir.
- A known mistake is better than an unknown truth.
Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.
- His name is known to everyone in this town.
Onun adı kasabadaki herkes tarafından bilinmektedir.
- His name is known to everyone in the town.
Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
- A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.
Sony tüm dünyada tanınan bir markadır.
- Sony is a brand known around the world.
O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır.
- She is well known in both India and China.
Tanınmak istemiyorum.
- I don't want to be known.
San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür.
- San Francisco is known for its fog and its hills among other things.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
- The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
Firma, yüksek kaliteli ürünleriyle bilinmektedir.
- The firm is known for its high-quality products.
O, ülkemizde iyi tanınmıştır.
- He is well known in our country.
Brezilya edebiyatındaki en tanınmış kitaplardan biri.
- It's one of the best known books in Brazilian literature.