Ona bir kazak örmek için günler harcadı.
- She spent many days knitting a sweater for him.
Yemek yapmak, örgü örmek, bahçıvanlık, pul toplamak ve benzeri birçok hobileri vardır.
- She has many hobbies, cooking, knitting, gardening, collecting stamps, and so on.
O, örgüsüyle meşguldü.
- She was busy with her knitting.
Tom Mary'ye nasıl örgü öreceğini bilip bilmediğini sordu.
- Tom asked Mary if she knew how to knit.
Yemek yapmak, örgü örmek, bahçıvanlık, pul toplamak ve benzeri birçok hobileri vardır.
- She has many hobbies, cooking, knitting, gardening, collecting stamps, and so on.
Tom Mary'ye nasıl örgü öreceğini bilip bilmediğini sordu.
- Tom asked Mary if she knew how to knit.
Örgüsünü bir kenara koydu ve ayağa kalktı.
- She put her knitting aside and stood up.
Yaşlı kadın kaşlarını çattı.
- The old woman knitted her brows.
Ona bir kazak örmek için günler harcadı.
- She spent many days knitting a sweater for him.
Mary örme şişlerini çıkardı ve örmeye başladı.
- Mary pulled out her knitting needles and started to knit.
Yemek yapmak, örgü örmek, bahçıvanlık, pul toplamak ve benzeri birçok hobileri vardır.
- She has many hobbies, cooking, knitting, gardening, collecting stamps, and so on.
Tom'da örgü örmeyi sever.
- Tom likes knitting too.
Onun için bir kazak örerek bir günden fazla harcadı.
- Many a day did she spend knitting a sweater for him.
Bayan Rachel Lynde mutfak penceresinde bir yorgan örerek oturuyordu.
- Mrs. Rachel Lynde was sitting at her kitchen window, knitting a quilt.
Babasına bir kazak ördü.
- She knitted her father a sweater.
Tom için bir kazak ördüm.
- I knitted a sweater for Tom.
Örgüsünü bir kenara koydu ve ayağa kalktı.
- She put her knitting aside and stood up.
O kazağı örmeyi bitirdin mı?
- Have you finished knitting that sweater?
All those seedlings knitted into a kaleidoscopic border.
The witness knitted his testimony from contradictory pieces of hearsay.
The first generation knitted to order, the second still knits for its own use, the next leave knitting to industrial manufacturers.
The joint fight for survival knitted the men closely together.
I come from a close-knit family; we never keep secrets from one another.
I find knitting very relaxing.
... in a tight-knit communities ...