Islak giysi cilde yapışır.
- Wet clothing clings to the skin.
Sonunda zafer çanları çaldı.
- At last, the bells of victory rang out.
Onlar için tehlike çanları ağır ağır çalmaktadır.
- The bells of danger toll for them.
Kilisenin yakından çan sesini duyabiliyorduk.
- We could hear the bells ringing from a nearby church.
The telephone didn't stop ringing.
- Das Telefon hörte nicht auf zu klingeln.
The phone kept ringing.
- Das Telefon hörte nicht auf zu klingeln.