Kızım bir piyano istiyor.
- Meine Tochter will ein Klavier.
Piyano çalan kız kız kardeşimdir.
- Das Mädchen, das Klavier spielt, ist meine Schwester.
Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu itti.
- The musician shook his head and pushed his little piano away.
Piyanoda oturan kız benim kızımdır.
- The girl sitting at the piano is my daughter.
He plays the piano very well.
- Er spielt sehr gut Klavier.
She can play the piano well.
- Sie kann gut Klavier spielen.