klassenstufe

listen to the pronunciation of klassenstufe
Englisch - Türkisch

Definition von klassenstufe im Englisch Türkisch wörterbuch

year
sene

Babası geçen sene ölmüş. - His father died last year.

Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu. - Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.

year
{i} yıl

Yıllar önce orada bir kale vardı. - There was a castle here many years ago.

Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor. - Visitors to that town increase in number year by year.

year
{i} yaş

Benim babam sadece on beş yaşında. - My father is only fifteen years old.

On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim. - I learned to play guitar when I was ten years old.

year
her zaman

Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider. - My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.

Japonya bu yıl her zamankinden daha çok araba üretti. - Japan has produced more cars than ever this year.

year
daima

Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra. - The Russians copy the French ways, but always fifty years later.

year
bir gezegenin güneş etrafinda döndüğü müddet
year
ihtiyarlık
year
zaman

Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin? - What time of year do you usually like to spend time on the beach?

Yılın bu zamanında bir sürü karımız var. - We have a lot of snow at this time of the year.

year
year after year her sene
year
year in year out seneden seneye daima
year
(Askeri) yıl Z

Tayfunlar her yıl zarara yol açar. - Typhoons bring about damage every year.

Boston geçen yıl ziyaret ettiğim şehirlerden sadece biri. - Boston is just one of the cities I visited last year.

year
year by year seneden seneye
year
a year and a daybir sene bir gün
Deutsch - Englisch
form (old use)
grade (school year group)
year