Betty is a pretty girl, isn't she?
- Betty güzel bir kızdır, değil mi?
Dorenda really is a nice girl. She shares her cookies with me.
- Dorenda gerçekten iyi bir kızdır, o kurabiyelerini benimle paylaşıyor.
The Joneses love their daughter.
- Joneslar kızlarını sever.
A good daughter will make a good wife.
- İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır.
That girl whose hair is long is Judy.
- Saçı uzun olan kız Judy.
That girl who has long hair is Judy.
- Uzun saçlı o kız Judy'dir.
Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.
- Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.
I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs.
- Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim.
The girl released the birds from the cage.
- Kız kuşları kafesten serbest bıraktı.
He looks like the yellow angry bird.
- O sarı kızgın kuş gibi görünüyor.
Since 1990, eleven female students received the award.
- 1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.
That teacher tends to be partial to female students.
- Şu öğretmen kız öğrencilere düşkün olma eğilimindedir.
The mother missed her daughter who was away at college.
- Anne üniversitedeki kızını özledi.
I miss my little sister.
- Küçük kız kardeşimi özlüyorum.
The maid gave up her job.
- Hizmetçi kız, işinden ayrıldı.
The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.
- Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.
The beautiful maiden sat on the top of the rock and combed her golden hair in the sunshine.
- Güzel genç kız kayanın tepesine oturdu ve güneşte altın rengi saçlarını taradı.
What's your mother's maiden name?
- Annenin kızlık soyadı nedir?
Dad uses fire to roast a chicken.
- Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır.
Tom loves fried chicken.
- Tom, kızarmış tavuk seviyor.
Tom gave his daughter a stuffed bunny.
- Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.
Mary wore bunny slippers.
- Mary kız terlikleri giydi.
The girls wore grass skirts and had flowers around their necks.
- Kızlar çim etekler giyiyordu ve boyunlarında çiçekler vardı.
Girls are wearing short skirts these days.
- Kızlar bugünlerde kısa etek giyiyor.
There was once upon a time an old Queen whose husband had been dead for many years, and she had a beautiful daughter.
- Biz zamanlar kocası yıllar önce ölmüş olan yaşlı bir kraliçe vardı ve onun da güzel bir kızı vardı.
I've got a queen of hearts.
- Benim bir kupa kızım var.
Tom resented the fact that Mary got the promotion instead of him.
- Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı.
There was enormous resentment over high taxes.
- Yüksek vergiler hakkında büyük bir kızgınlık vardı.
In the Torah Lot offers his virgin daughter's to be gang raped.
- Tevrat'ta Lut, bakire kızını toplu tecavüze uğraması için sunuyor.
Most virgins have an intact hymen.
- Çoğu bakirenin sağlam bir kızlık zarı vardır.
His girlfriend is Japanese.
- Onun kız arkadaşı Japon.
I sometimes wonder if I am a girl.
- Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
Jill is the only girl in our club.
- Jill Kulübümüzde tek kız.