kitleme

listen to the pronunciation of kitleme
Türkisch - Englisch
my audience
kitle
mass

A cloud is a mass of vapor. - Bulut bir buhar kitlesidir.

He always stands aloof from the masses. - O her zaman kitlelerden uzak duruyor.

kitle
mass; crowd of people
kitle
populace
kitle
(Tıp) unprocessed bulk
kitle
(Tıp) bulk
kitle
crowds

The fun thing about crowdsourcing is letting other people do the work for us. - Kitlekaynak kullanımı hakkında en eğlenceli şey başka insanların bizim işimizi yapmasına izin vermektir.

kitle
(Askeri,Ticaret) audience

The Mayor addressed a large audience. - Belediye başkanı büyük bir kitleye hitap etti.

The novelist talked to a large audience. - Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu.

kitlemek
lock
kitle
body
kitle
a mass of

A cloud is a mass of vapor. - Bulut bir buhar kitlesidir.

He is a mass of faults. - O bir hatalar kitlesi.

kitle
push
kitle
phys. mass
kitle
massif
kitle
mass, large block or chunk
kitlemek
colloq., see kilitlemek
kitlemek
to lock
Türkisch - Türkisch

Definition von kitleme im Türkisch Türkisch wörterbuch

KİTLE
(Osmanlı Dönemi) Kütle. Yığın. Küme
KİTLE
(Osmanlı Dönemi) Mâden, taş gibi şeylerden toplu şey
kitle
İnsan topluluğu
kitle
Kütle
kitle
İnsan topluluğu: "Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum."- H. E. Adıvar
kitlemek
bakınız kilitlemek
kitleme
Favoriten