He is, so to speak, a bookworm. - Deyim yerindeyse, o bir kitap kurdudur.
He is, so to speak, a bookworm.
Deyim yerindeyse, o bir kitap kurdudur.
She is a so-called bookworm. - O sözde bir kitap kurdu.
She is a so-called bookworm.
O sözde bir kitap kurdu.