Is she reading a book? Yes, she is.
- O bir kitap okuyor mu? Evet, o okuyor.
This is a good book, but that one is better.
- Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
This textbook is designed for beginners.
- Bu ders kitabı yeni başlayanlar için dizayn edilmiştir.
This is a good textbook.
- Bu, iyi bir ders kitabı.
Tom has written a very good paper on the production of rubber.
- Tom lastik üretimi üzerine çok iyi bir kitap yazdı.
Books are made out of paper.
- Kitaplar kağıttan yapılırlar.
This book is one of the poet's best works.
- Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir.
For the time being I want to work at that bookstore.
- Ben şimdilik o kitapçıda çalışmak istiyorum.
This book comes in two volumes.
- Bu kitap iki cilt halinde geliyor.
The art of recognizing matsutake mushrooms became my passion, culminating in my writing a book on it.
- Matsutake mantarlarını tanıma sanatı benim tutkum oldu, bu tutku ona dair bir kitap yazmamla sonuçlandı. .
I'm now busy writing a book.
- Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.
Tomorrow, I'll take the books to the library.
- Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim.
Is there an English-Japanese dictionary on the bookshelf?
- Kitaplıkta İngilizce-Japonca bir sözlük var mı?
This manual is only available electronically. There is no printed version.
- Bu el kitabı yalnızca elektronik olarak mevcuttur. Basılı bir versiyonu yoktur.
The manual they asked him to read was two inches thick.
- Okumasını istedikleri el kitabı iki inç kalınlığındaydı.