These are very old books.
- Bunlar çok eski kitaplar.
Is she reading a book? Yes, she is.
- O bir kitap okuyor mu? Evet, o okuyor.
This is a good textbook.
- Bu, iyi bir ders kitabı.
The original was written as a school textbook.
- Orijinali bir ders kitabı olarak yazılmıştır.
Books are made out of paper.
- Kitaplar kağıttan yapılırlar.
Books are the paper memory of mankind.
- Kitaplar insanlığın kağıt hafızasıdır.
Were I free from work, I could read these books.
- İşim olmasa, bu kitapları okuyabilirim.
This book is one of the poet's best works.
- Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir.
This book comes in two volumes.
- Bu kitap iki cilt halinde geliyor.
I'm now busy writing a book.
- Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.
She's also writing a book.
- O da bir kitap yazıyor.
Is there an English-Japanese dictionary on the bookshelf?
- Kitaplıkta İngilizce-Japonca bir sözlük var mı?
I paid five dollars for the book.
- Kitap için beş dolar ödedim.
The manual they asked him to read was two inches thick.
- Okumasını istedikleri el kitabı iki inç kalınlığındaydı.
This manual is only available electronically. There is no printed version.
- Bu el kitabı yalnızca elektronik olarak mevcuttur. Basılı bir versiyonu yoktur.