Tom ve Mary öpüşmeye başladı.
- Tom and Mary started kissing.
6 Temmuzun Uluslararası Öpüşme Günü olduğunu biliyor muydunuz?
- Did you know that July 6 is the International Kissing Day?
Ben sınıfa girdiğimde Tom Mary'i öpüyordu.
- Tom was kissing Mary when I walked into the classroom.
Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, onu öpmeye başladı.
- As soon as Tom got Mary alone, he started kissing her.
Onlar öpmeye başladılar.
- They started kissing.
Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, onu öpmeye başladı.
- As soon as Tom got Mary alone, he started kissing her.
Yasal bir öpücük çalıntı olanla asla eş değerde değildir.
- A legal kiss will never equal a stolen one.
O, bir öpücükle onu şaşırttı.
- She surprised him with a kiss.
Onu öpmek bir şey, ve sevmek başka bir şeydir.
- To kiss her is one thing, and to love is another.
Seni öpmek istiyorum.
- I'd like to kiss you.
Bana bir veda busesi ver.
- Give me a goodbye kiss.
Tom Mary'nin onu öpüp öpmeyeceğini merak etti.
- Tom wondered if Mary was going to kiss him.
Onu öpmek bir şey, ve sevmek başka bir şeydir.
- To kiss her is one thing, and to love is another.
Bir sigara içenle öpüşmek bir kül tablasını yalamak gibi bir şeydir.
- Kissing a smoker is like licking an ashtray.
Tom, Mary'ye göre öpüşmekte çok iyidir.
- Tom is very good at kissing according to Mary.
Baktığın her yerde öpüşen genç çiftleri görebilirsiniz.
- Everywhere you look you can see young couples kissing.
Gelin damat tören bitince öpüştüler.
- The bride and groom kissed when the ceremony ended.
O, çocuğun gözyaşlarını öperek geçirdi.
- She kissed away the boy's tears.
Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü sadece öpücüğe hakettiği ilgiyi vermiyordur.
- Any man who can drive safely while kissing a pretty lady is simply not giving the kiss the attention it deserves.
Silicon is a “kissing cousin” of carbon. Notice it immediately below carbon in the Periodic Table. The arrangement of silicon’s outer electrons resembles those of carbon. For this reason, silicon and carbon are chemically similar.
It was in a college, West Point, that infectious mononucleosis won a romantic reputation. . . . Investigators at a girls' school also found post-vacation peaks, and mono became known as the kissing disease.
The kissing-bunch, of berried holly hung with bright and glittering things, spun slowly over Mrs Morel's head as she trimmed her little tarts in the kitchen.
The nearside of the car just kissed a parked truck as he took the corner at high speed.
... So everybody wants to know about you and kissing girls. ...