Mary Tom'a bir yastıkla vurdu.
- Maria schlug Tom mit einem Kissen.
Koltuk minderi ayrı olarak satılır.
- Seat cushions are sold separately.
Küçük köpeğin kendi minderi vardı.
- The little dog had his own cushion.
Ben bir yastık yapacağım ve onu köknar iğneleri ile dolduracağım.
- I'm going to make a cushion and fill it with fir needles.
Onun başını desteklemek için birkaç yastık getirdi.
- He fetched a few cushions to prop up her head.
Tom pushed all the pillows off the bed.
- Tom beförderte alle Kissen vom Bett.
When you make the bed, don't forget to fluff up the pillows.
- Wenn du das Bett machen wirst, vergiss nicht, die Kissen aufzuschütteln.