We ran out of time and had to cut short the interview. - Zamanımız bitti ve röportajı kısa kesmek zorunda kaldım.
We ran out of time and had to cut short the interview.
Zamanımız bitti ve röportajı kısa kesmek zorunda kaldım.
She had her hair cut short. - O, saçını kısa kestirdi.
She had her hair cut short.
O, saçını kısa kestirdi.