Soap helps remove the dirt.
- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
I found the river dirty.
- Ben nehri kirli buldum.
Tom is covered in dirt and grime.
- Tom kir ve pislikle kaplı.
Soap can clean grime.
- Sabun kiri temizleyebilir.
The air in this room is foul.
- Bu odanın havası kirli.
The dirty clothes left a foul odor in the air of the locker room.
- Kirli giysiler soyunma odasının havasında iğrenç bir koku bıraktı.
Don't let it get soiled.
- Bunun kirlenmesine izin vermeyin.
I've been involved in a filthy trade.
- Kirli bir takasa karıştım.
I always leave my bicycle filthy.
- Ben her zaman bisikletimi kirli bırakırım.
What do you use to pick wax out of your ears?
- Kulaklarınızdaki kulak kirini çıkarmak için ne kullanırsınız?
But with GSM players lobbying hard for more spectrum, taking MVNOs on board now would be hara-kiri.