kiralanmamış

listen to the pronunciation of kiralanmamış
Türkisch - Englisch
untenanted
{a} having not tenant, quite empty
Not leased to or occupied by a tenant; unoccupied
kirala
{f} hire

We hired a guide for our white-water rafting trip. - Beyaz-su rafting yolculuğumuz için bir rehber kiraladık.

Tom wanted to hire a detective. - Tom bir dedektif kiralamak istedi.

kirala
{f} rent

We rented an apartment when we lived in New York. - New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.

I would like to rent a car. - Bir araba kiralamak istiyorum.

kirala
{f} renting

Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student. - Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.

I was thinking of renting something in town. - Kasabada bir şey kiralamayı düşünüyordum.

kirala
{f} charter

I would like to charter a yacht. - Bir yat kiralamak istiyorum.

They chartered a bus for the firm's outing. - Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.

kirala
{f} hiring

In addition to hiring me, he gave me a piece of advice. - Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.

kirala
{f} rented

Tom rented a car for the weekend. - Tom hafta sonu için bir araba kiraladı.

We rented an apartment when we lived in New York. - New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.

kirala
{f} lease

I think I will buy the red car, or I will lease the blue one. - Sanırım kırmızı arabayı alacağım, yoksa mavi olanını kiralayacağım.

Tom leased an office. - Tom bir ofis kiraladı.

kirala
{f} hired

We hired a guide for our white-water rafting trip. - Beyaz-su rafting yolculuğumuz için bir rehber kiraladık.

The group hired a guide to lead the hike. - Grup yürüyüşe öncülük edecek bir rehber kiraladı.

kirala
{f} leased

Tom leased an office. - Tom bir ofis kiraladı.

kirala
chartered

They chartered a bus for the firm's outing. - Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.

kiralanmamış
Favoriten