I'm interested in that house you've got for rent on Park Street.
- Park Caddesinde sahip olduğun o kiralık eve ilgi duyuyorum.
I don't have any rooms for rent.
- Hiç kiralık odam yok.
Tom is driving a rental car.
- Tom kiralık bir araba kullanıyor.
The rental should be somewhat close to where I work.
- Kiralık ev çalıştığım yere biraz yakın olmalı.
I am looking for a house to rent.
- Kiralık bir ev arıyorum.
We found a room to rent in a guest house.
- Biz bir konuk evinde kiralık bir oda bulduk.
They live in a rented house.
- Onlar kiralık bir evde yaşamaktadırlar.
This shop is a rental video shop.
- Bu dükkân kiralık video dükkânıdır.
Layla hired a hitman to kill her former husband.
- Leyla eski kocasını öldürmek için bir kiralık katil tuttu.
Tom was killed by a hired assassin.
- Tom kiralık bir katil tarafından öldürüldü.