kir

listen to the pronunciation of kir
Türkisch - Englisch
dirt

Soap helps remove the dirt. - Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.

The suitcase contained nothing but dirty clothes. - Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.

stain
dirt, filth, grime
soil

Don't let it get soiled. - Bunun kirlenmesine izin vermeyin.

smirch
grime

Soap can clean grime. - Sabun kiri temizleyebilir.

Tom is covered in dirt and grime. - Tom kir ve pislikle kaplı.

tarnish
filth

You always leave your bikes filthy. - Bisikletlerini her zaman kirli bırakıyorsun.

I always leave my bicycle filthy. - Ben her zaman bisikletimi kirli bırakırım.

smear
impure
dreck
(Mekanik) impurity
smudge
foul

The dirty clothes left a foul odor in the air of the locker room. - Kirli giysiler soyunma odasının havasında iğrenç bir koku bıraktı.

The air in this room is foul. - Bu odanın havası kirli.

muck
filthiness
foulness
{i} scouring
dinginess
{f} fracture
moorland
hoar
mire
breake
sullage
dingy
suhly
smut
offsouring
kir lekesi
dirt stains
kir firesi
dirt tare
kir fitili roll of dirt or dead skin
(rubbed from the body)
kir götürmek
to be filthy, be covered with dirt
kir götürmek
not to show dirt
kir götürmek/kaldırmak
not to show dirt
kir itici
dirt-repellent, soil-repellent
kir içinde
dingily
kir taşıyıcı
soil carrier
kir taşıyıcı madde
antiredeposition agent
kir tutmak
to show dirt easily, get dirty quickly
kir tutmak
to show dirt
kabuklaşmış kir
cake
köpüklü kir bağlamış
scummy
Englisch - Englisch
A cocktail made with a measure of crème de cassis topped up with white wine
A drink consisting of a mixture of white wine and an alcoholic blackcurrant drink
A drink consisting of dry white wine or champagne flavored with cassis
Türkisch - Türkisch
Herhangi bir şeyin veya vücudun üzerinde oluşan, biriken pislik: "Yanaklarında yer yer kirle karışmış göz yaşı var."- H. E. Adıvar
Herhangi bir şeyin veya vücudun üzerinde oluşan, biriken pislik
Utanılacak durum, leke, şaibe
(Osmanlı Dönemi) KELE'
pislik
çirk
(Osmanlı Dönemi) NEDL
pasak
(Osmanlı Dönemi) TABA'
(Osmanlı Dönemi) LEK'
(Osmanlı Dönemi) KANEME
şaibe
KÎR
(Osmanlı Dönemi) Katran, zift
kir pas
Kir
TA'KİR
(Osmanlı Dönemi) Bir uzvu, organı yararak sinirleri kesme
Englisch - Türkisch
Siyah frenküzümü ile tatlandırılmış aperatif beyaz şarap veya şampanya
kir setting
(Bilgisayar) kır ayarı
kir
Favoriten