Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.
- The kindergarten children were walking hand in hand in the park.
O, anaokulundayken, bütün erkek çocukları ona prenses derdi.
- When she was in kindergarten, all the boys used to call her princess.
Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum.
- I read three kind of newspapers in order to keep abreast with the times.
Bu gölde çeşitli balıklar var.
- This lake abounds in various kinds of fish.
O bugün kibarlaşıyor.
- He is being kind today.
Sen gerçekten çok kibarsın.
- You're really too kind.
Bu ne cins bir köpek?
- What kind of dog is this?
Aynı cinsten bir şey söylemedim.
- I said nothing of the kind.
Sizin hangi tür şarabınız var?
- What kind of wine do you have?
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
- Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
Yaşlı adam çok nazik.
- The old man is very kind.
O, onu mağazaya götürecek kadar nazikti.
- He was kind enough to take him to the shop.
İyiliğin için sana derinden minnettarım.
- I am deeply grateful to you for your kindness.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
Tom'un yardımsever bir kalbi var.
- Tom has a kind heart.
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
- As far as I know, she is a kind girl.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Müşfik bir kalbi var.
- She has a kind heart.
Ann'in müşfik bir kalbi var.
- Ann has a kind heart.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Bir taraftan o herkese naziktir fakat diğer taraftan çok fazla içtenlikle davranmaz.
- On the one hand he is kind to everyone, but on the other hand he never behaves with too much familiarity.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
O tür şeyi ne tip insan yapardı?
- What sort of person would do that kind of thing?
Tam olmanı hayal ettiğim insan tipisin.
- You're just the kind of person I imagined you'd be.
Bana yerinizi vermeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to give me your seat.
Beni görmeye gelmeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to come and see me.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Tom Mary'ye ne tür filmlerden hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of movies she liked.
Mary hoşlandığım kadın türüdür.
- Mary is the kind of woman I like.
I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.
why haue ye slayne my houndes said syr gauayne, for they dyd but their kynde .
This is a strange kind of tobacco.
The years have been kind to Richard Gere, he ages well.