Mary and I, who are twins, used to amuse ourselves by exchanging identities and fooling everyone.
- İkiz olan Mary ve ben kimliklerimizi değiştirerek ve herkesi kandırarak kendimizi eğlendirirdik.
Mary and I, who are twins, would amuse ourselves by exchanging identities and fooling everyone.
- İkiz olan Mary ve ben kimlikleri değiştirerek ve herkesi kandırarak kendimizi eğlendirirdik.
Afterwards, he assumed a new identity.
- Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
The identity is related to the place.
- Kimlik yere bağlıdır.
I'm not carrying any identification.
- hiçbir kimlik taşımıyorum.
In the U.S., you usually have to show identification in order to buy alcohol.
- ABD'de, genellikle alkol satın almak için kimlik göstermek zorundasınız.
Tom was the victim of an identity theft.
- Tom kimlik hırsızlığının kurbanıydı.
We need to move beyond identity politics.
- Kimlik politikasının ötesine geçmemiz gerek.
After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.
- Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.