She doesn't know who built those houses.
- O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
Give help to anyone who needs it.
- Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.
The man on whom you see the Spirit come down and remain is he who will baptize with the Holy Spirit.
- Ruhun kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh'la vaftiz eden odur.
It rests with you to decide whom to choose for the job.
- İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.
Some went on foot, and others by bicycle.
- Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.
Tom didn't care who helped him, as long as somebody did.
- Biri yaptığı sürece ona kimin yardım ettiği Tom'un umurunda değildi.
Sami was certain he knew who was responsible for Layla's death.
- Sami, Leyla'nın ölümü için kimin sorumlu olduğunu bildiğinden emindi.
It's still not certain who's going to win this match.
- Bu maçı kimin kazanacağı hala belli değil.