Biz 6 kilometre kadar yürüdük.
- We walked as far as 6 kilometers.
Paris'e elli kilometre uzakta bulunuyor.
- It's fifty kilometers to Paris.
The airplane flies at a speed of five hundred kilometers per hour.
- Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar.
It is more than 3 kilometers to the station.
- İstasyon 3 kilometreden daha fazladır.
The airplane flies at a speed of five hundred kilometers per hour.
- Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar.
It was a good five kilometers from the station to the school.
- İstasyondan okula en az beş kilometre idi.
Tom checked his odometer to see how far he'd driven.
- Tom ne kadar uzağa gittiğini görmek için kilometre sayacını kontrol etti.
I looked at the odometer.
- Kilometre sayacına baktım.