kilitler

listen to the pronunciation of kilitler
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar) locks

Tom plans to put new locks on all the doors. - Tom tüm kapılara yeni kilitler koymayı planlıyor.

Tom put new locks on all his doors. - Tom bütün kapılarına yeni kilitler taktı.

Third-person singular simple present indicative form of lock
plural form of lock
third-person singular of lock
plural of lock
hair
(Application Developer's Guide - Workspace Manager; search in this book)
Record or file-level control that overcomes the problem with file open contention
Settings that you selectively enable (turn on) or disable (turn off) Locks affect the way in which MicroStation interprets and reacts to your input
Dreadlocks
Installation of locks is a common do-it-yourself project According to market information, less than 7 percent of the total retail lock business is from locksmiths A large percentage of consumers shop retail stores for locks
A variety of locking options are available
(Application Developer's Guide - Workspace Manager)
Locks are the means of taking boats up and down hills to make the waterways navigable Sometimes several locks are needed together These are called 'flights' and the stretch of water between each lock is called a pound
kilit
lock

Really? I had locked it up before I went out. - Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim.

Tom found the door locked. - Tom kapıyı kilitli buldu.

kilit
closure
kilit
lynchpin
kilit
(Askeri,Teknik) detent
kilit
fastening
kilit
{i} locking

I remember locking the door. - Kapıyı kilitlediğimi hatırlıyorum.

Locking all the doors, I went to bed. - Bütün kapıları kilitledim, yatmaya gittim.

kilit
fastener
kilit
clevis, shackle
kilit
key

Tom was afraid that they'd lock him up and throw away the key. - Tom onların onu kilitlemelerinden ve anahtarı atmalarından korkuyordu.

Tom couldn't unlock the door because he had the wrong key. - Tom kapıyı kilitleyemedi, çünkü yanlış anahtarı almıştı.

kilit
lock; padlock
kilit
lock, padlock; shackle
Türkisch - Türkisch

Definition von kilitler im Türkisch Türkisch wörterbuch

Kilit
sanga
Kilit
gora
Kilit
zanga
Kilit
suser
Kilit
(Osmanlı Dönemi) MIHSAL
Kilit
kupli
kilit
Bir yanı değirmi, öbür yanına demir çubuk geçirilmiş olan yarım halka
kilit
Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti: "Sonunda kapının kilidi göz yaşlarıma dayanamadı."- Y. Z. Ortaç
kilit
Anahtar, düğme gibi takılıp çıkarılabilen bir parça yardımıyla çalışan kapatma aleti
kilit
Atların alnından alt çenesine uzanan beyazlık
kilitler
Favoriten