It is polite of you to write me back at once.
- Senin bana hemen yanıt yazman kibarlık.
Tom said he liked what she had made for dinner, but he was only being polite.
- Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu.
He is being kind today.
- O bugün kibarlaşıyor.
You're really too kind.
- Sen gerçekten çok kibarsın.
Be courteous and respectful.
- Kibar ve saygılı olun.
It is not polite to interrupt someone while he is talking.
- Konuşurken birinin sözünü kesmek kibarlık değildir.
You should try to be more polite.
- Daha kibar olmayı denemelisin.
Sir Harold is a fine English gentleman.
- Sir Harold kibar bir İngiliz beyefendisi.
The gentle-looking old man got up and gave his hand to me.
- Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi.
The Browns are an elegant and happy family.
- Brownlar kibar ve mutlu bir ailedir.
Our Japanese teacher is very nice to us.
- Japonca öğretmenimiz bize karşı çok kibar.
He is very nice. He never speaks ill of others.
- O çok kibardır. Başkalarının hakkında asla kötü konuşmaz.
I will write him a civil answer.
- Ona kibar bir cevap yazacağım.
Tom is one of the most decent men I know.
- Tom tanıdığım en kibar erkeklerden biri.
He is a very gallant gentleman.
- O çok kibar bir beyefendidir.