ki̇sb

listen to the pronunciation of ki̇sb
Kurdisch - Türkisch

Definition von ki̇sb im Kurdisch Türkisch wörterbuch

kimê
tapa
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Bak: Kesb
kisb
(Osmanlı Dönemi) çalışmak kişinin kendi gayret ve fiiliyatıyla elde ettikleri, kazandıkları
kisb
Kazanma(arapça)
KİSB Ü KAR
(Hukuk) Kazanç, kar
KİSB Ü KÂR
(Osmanlı Dönemi) Kazanç, iş güç
KAR VE KİSB
(Hukuk) Kar ve kazanç
Dänisch - Türkisch

Definition von ki̇sb im Dänisch Türkisch wörterbuch

kime
ahenkle çalmak
Englisch - Englisch

Definition von ki̇sb im Englisch Englisch wörterbuch

kime
Focus (focal point) of all energies into one instant
kime
Focus of Power To concentrate one’s spiritual, physical and mental energies into an ate, uchi, uke, zuki or geri
kime
Focus of Power
kime
focus
kime
Abdominal contraction, focus of power
Türkisch - Englisch

Definition von ki̇sb im Türkisch Englisch wörterbuch

kime
who

Tom doesn't know who he can trust anymore. - Tom artık kime güvenebileceğini bilmiyor.

Tom thought Mary knew who to turn the report in to. - Tom Mary'nin raporu kime teslim edeceğini bildiğini düşündü.

kime
(Bilgisayar) to
kime
whom

Whom did you vote for in the election? - Seçimde kime oy verdin?

Whom do yo suggest I should ask? - Kime sormamı önerirsin?

kime
(Bilgisayar) sent to
kime
to whom

To whom will you give the first piece of cake? - İlk kek parçasını kime vereceksin?

The investigator wants to know who did what to whom where, when, and why. - Müfettiş kimin neyi kime, nerede, ne zaman ve niçin yaptığını bilmek istiyor.