Tom knows better than to play with matches.
- Tom'un kibritlerle oynamayacak kadar aklı var.
The fire was brought about by children's playing with matches.
- Yangın çocukların kibritlerle oynamasından kaynaklandı.
This radio is no bigger than a matchbook.
- Bu radyo bir kibrit kutusundan daha büyük değil.
That radio is no bigger than a matchbox.
- O radyo, bir kibrit kutusundan daha büyük değildir.
You saved all your baby teeth in this matchbox? That's gross!
- Bütün çocukluk dişlerini bu kibrit kutusunda mı biriktirdin? Bu iğrenç!
He gathered the last three matchsticks left on the floor.
- O, yerde bırakılmış son üç kibrit çöpünü topladı.
The fire was brought about by children's playing with matches.
- Yangın çocukların kibritlerle oynamasından kaynaklandı.
You shouldn't play with matches.
- Kibritlerle oynamamalısın.