Although I slept uninterrupted for 12 hours last night, I still feel pretty tired.
- Dün gece on iki saat kesintisiz uyumama rağmen hala oldukça yorgun hissediyorum.
Tom got eight hours of uninterrupted sleep.
- Tom kesintisiz sekiz saat uyudu.
Nonstop flights are almost always more expensive.
- Kesintisiz uçuşlar neredeyse her zaman daha pahalıdır.
It has been raining nonstop for three days.
- Üç gündür kesintisiz yağmur yağıyor.
We couldn't allow any interruptions.
- Biz herhangi bir kesintiye izin veremedik.
Discussion resumed after a short interruption.
- Kısa bir kesintiden sonra tartışma yeniden başladı.
There's been a power cut.
- Bir elektrik kesintisi vardı.
The banker's pay cut was temporary, not permanent.
- Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
Her job was eliminated due to budget cutbacks.
- Onun işi bütçe kesintileri yüzünden tasfiye edildi.
I was laid off from my job due to budget cutbacks.
- Bütçe kesintileri yüzünden işten çıkarıldım.