kesinlikle!

listen to the pronunciation of kesinlikle!
Türkisch - Englisch
definitely

Tom should definitely visit an art museum or two while he's in France. - Tom Fransa'da iken kesinlikle bir ya da iki sanat müzesini ziyaret etmeli.

Tom says that Mary definitely won't accept the job. - Tom Mary'nin kesinlikle işi kabul etmeyeceğini söylüyor.

certainly

You can certainly swim in the lake, but there is no sense in doing so. - Gölde kesinlikle yüzebilirsin fakat öyle yapmanın anlamı yok.

He is certainly not without courage. - O, kesinlikle cesaretsiz değildir.

absolutely

I looked down and had absolutely nothing to say. - Aşağı baktım ve kesinlikle söyleyecek hiçbir şeyim yoktu.

I thought a bunch of people would go water skiing with us, but absolutely no one else showed up. - Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.

exactly

I think that's exactly what I'd do. - Sanırım o kesinlikle yapacağım şeydir.

I can't exactly tell Tom that. - Onu Tom'a kesinlikle söyleyemem.

precisely

That's precisely why I need to meet Tom. - Tom'la tanışmak istememin nedeni kesinlikle bu.

He is precisely the man we're looking for. - O kesinlikle aradığımız adam.

certainly, definitely, clearly, surely, absolutely, for certain, without fail; not on any account, on no account
strictly

The importation of rare wild animals to this country is strictly prohibited. - Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır.

Smoking is strictly forbidden. - Sigara içmek kesinlikle yasaktır.

really

Even if he's very nice, I don't really trust him. - Çok kibar olsa bile ona kesinlikle güvenmiyorum.

I can't really be certain that Tom didn't take the money. - Tom'un parayı almadığından kesinlikle emin olamam.

for certain
definitively
you bet
decidedly

The atmosphere in the room was decidedly frosty. - Odadaki atmosfer kesinlikle soğuktu.

by no means

This is by no means easy reading. - Bu kesinlikle kolay okunmuyor.

Translation is by no means easy. - Çeviri kesinlikle kolay değil.

doubtless
(Politika, Siyaset) decisively
on no account
not on your life
ywis
undoubtedly
precise

That's precisely why I need to meet Tom. - Tom'la tanışmak istememin nedeni kesinlikle bu.

He is precisely the man we're looking for. - O kesinlikle aradığımız adam.

in no way
not on any account
(deyim) far and away
for good
(Konuşma Dili) all right
(Ticaret) upon no account
easily
flatly

She flatly refused to let him in. - Onun içeri girmesine kesinlikle izin vermedi.

His secretary flatly denied leaking any confidential information. - Onun sekreteri, gizli bilgiyi sızdırmayı kesinlikle reddetti.

surely
sure

Esperanto is surely an enormous waste of time! - Esperanto kesinlikle çok büyük bir zaman kaybı!

The weather will be good tonight for sure. - Hava bu gece kesinlikle iyi olacak.

by no manner of means
clearly
damn well
bound to

Tom is bound to lose the race. - Tom kesinlikle yarışı kaybedecek.

He is bound to pass the test. - O kesinlikle sınavı geçecek.

bloody well
roundly
make sure of
not in the slightest
rightly
without question
definatly
defınıtely
definately
by no means, in no way, no way, absolutely not
emphatically
blankly
very definitely, most certainly; very clearly, unequivocally, in no uncertain terms
nohow
declaredly
not by a fraction
of a surety
expressly
assuredly
dogmatically
Türkisch - Türkisch
kesinlikle!
Favoriten