Two times seven is fourteen.
- İki kere yedi on dörttür.
Two times two is four.
- İki kere iki dört eder.
Four times five is 20.
- Dört kere beş 20'dir.
Two times two is four.
- İki kere iki dört eder.
I met your father once.
- Bir keresinde babanla karşılaştım.
Tom hates it when Mary asks him to explain the same thing more than once.
- Mary ondan aynı şeyi bir kereden fazla açıklamasını istediğinde, Tom bundan nefret ediyor.
Tom shot Mary twice in the leg.
- Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu.
Measure twice, cut once!
- İki kere ölç, bir kere kes.
I've already told him this a thousand times.
- Zaten ona bunu bin kere söyledim.
Measure thrice, cut once.
- üç kere düşün bir kere söyle.
Measure thrice, cut once.
- Üç kere ölç, bir kere kes.