I think Tom is pompous.
- Tom'un kendini beğenmiş olduğunu düşünüyorum.
The pompous professor was full of his own self-importance.
- Fiyakacı profesör kendini beğenmişlikle doluydu.
She is a snotty child.
- O kendini beğenmiş bir çocuk.
If you compare yourself with others, you may become vain or bitter; for always there will be greater and lesser persons than yourself.
- Kendini diğerleriyle karşılaştırırsan, kendini beğenmiş ya da umudu kırık olabilirsin; her zaman için kendinden daha büyük ya da daha küçük insanlar olacaktır.
His conceited attitude makes me mad.
- Onun kendini beğenmiş tavrı beni deli ediyor.
As is often the case with 13 to 19 year olds, she's conceited.
- 13 ile 19 yaşlar arasında sık sık görüldüğü gibi, o kendini beğenmiş.
His smug behavior is offensive.
- Onun kendini beğenmiş tavırları kırıcı.
There are so many smug people.
- Çok fazla kendini beğenmiş insan var.
Tom is pompous and arrogant.
- Tom kendini beğenmiş ve kibirli.
Mary is arrogant about her beauty.
- Mary, güzelliği konusunda kendini beğenmiştir.
Tom is quite conceited, isn't he?
- Tom oldukça kendini beğenmiş, değil mi?
As is often the case with 13 to 19 year olds, she's conceited.
- 13 ile 19 yaşlar arasında sık sık görüldüğü gibi, o kendini beğenmiş.
No one likes a braggart.
- Kendini beğenmişi kimse sevmez.