This watch is a real bargain.
- Bu saat gerçek bir kelepir.
This carpet was a real bargain.
- Bu halı gerçek bir kelepirdir.
Tom thinks he got a good bargain.
- Tom iyi bir kelepire konduğunu düşünüyor.
This dress is a good bargain.
- Bu elbise iyi bir kelepir.
This is a real steal.
- Bu gerçek bir kelepir.