kelepçelenme

listen to the pronunciation of kelepçelenme
Türkisch - Englisch

Definition von kelepçelenme im Türkisch Englisch wörterbuch

kelepçele
handcuffs

Sami took off Layla's handcuffs. - Sami, Leyla'nın kelepçelerini çıkardı.

The police officer removed Tom's handcuffs. - Polis memuru Tom'un kelepçelerini çıkardı.

kelepçele
shackle
kelepçelenmek
to be handcuffed
Türkisch - Türkisch
Kelepçelenmek işi
kelepçelenmek
Kelepçeleme işi yapılmak
kelepçelenme
Favoriten