Türkisch - Englisch
Definition von kelebek im Türkisch Englisch wörterbuch
- butterfly
The peacock (Inachis io) is a beautiful and easily recognizable butterfly.
-Tavus kuşu ( Inachis io ) güzel ve kolayca tanınabilen bir kelebektir.
This caterpillar will become a beautiful butterfly.
-Bu tırtıl harika bir kelebek olacak.
- liver-fluke
- (Botanik, Bitkibilim) buddleja
- distomatosis
- butterfly; moth
- fluke (parasite)
- (Tabiat Doğa) (böcek, haşere) butterfly
- butterfly; liver-fluke; butterfly valve
- damper (in a flue)
- window catch
- butterfly nut, wing nut
- throttle
- white admiral
- red admiral
- kelebek somun
- thumbscrew
- kelebek somunu
- (Otomotiv) wing nut
- kelebek vana
- (Kimya,Teknik) butterfly valve
- kelebek çalısı
- (Botanik, Bitkibilim) buddleja davidii
- kelebek çalısı
- (Botanik, Bitkibilim) buddleia
- kelebek çiçeği
- (Botanik, Bitkibilim) schizanthus
- kelebek kravat
- bow tie
- kelebek hastalığı
- butterfly disease
- kelebek anahtar
- lock handle
- kelebek ağı
- sweep net
- kelebek basıncı
- (Otomotiv) throttle pressure
- kelebek cam
- (Otomotiv) quarter window
- kelebek cam
- butterfly window
- kelebek cam
- vent window
- kelebek cam
- swivel window
- kelebek camı çerçevesi
- vent window frame
- kelebek damper
- butterfly damper
- kelebek damper
- butterfly dumper
- kelebek devre
- butterfly circuit
- kelebek fobisi
- lepidophobia
- kelebek gözlük
- pince-nez
- kelebek hastalığı
- fluke disease
- kelebek hastalığı
- (Tıp) fasciolasis
- kelebek izleme
- butterflying
- kelebek izleme
- butterfly watching
- kelebek kapak
- butterfly damper
- kelebek kol
- (Tekstil) butterfly sleeve
- kelebek kol
- (Tekstil) butterşy sleeve
- kelebek kolleksiyoncusu
- butterfly collector
- kelebek konum sinyali
- (Otomotiv) throttle position signal
- kelebek konum spiral ayarı
- (Otomotiv) throttle cable adjustment
- kelebek kulacı
- butterfly stroke
- kelebek kuyruk
- butterfly tail
- kelebek kuyruklu
- (Havacılık) butterfly tail
- kelebek manşonu
- orifice sleeve
- kelebek memesi
- (Otomotiv) butterfly nozzle
- kelebek menteşesi
- flap hinge
- kelebek modülasyon basıncı
- (Otomotiv) throttle modulator pressure
- kelebek modülasyon valfi
- (Otomotiv) throttle modulator valve
- kelebek olmadan önceki başkalaşım
- chrysalis
- kelebek opsiyonu
- (Ticaret) butterfly option
- kelebek rezonatör
- butterfly resonator
- kelebek set
- (Tıp) scalp vein set
- kelebek somun
- thumb nut
- kelebek somun
- thumbnut, wing nut, butterfly nut
- kelebek somun
- butterfly nut, wing nut
- kelebek somun
- wing nut
- kelebek somun
- butterfly nut
- kelebek somun emniyeti
- wing nut lock
- kelebek stili yüzme
- butterfly stroke
- kelebek supap
- butterfly valve
- kelebek valf mili
- (Otomotiv) tv rod
- kelebek vana odası
- butter valve chamber
- kelebek vida
- butterfly screw, wing screw
- kelebek vida
- butterfly screw
- kelebek vida
- wing screw
- kelebek vida
- thumbscrew
- kelebek yüzücüsü
- (Spor) butterflyer
- kelebek şeklinde çiçek açan
- papilionaceous
- kelebekler
- butterflies
These butterflies are rare in our country.
-Bu kelebekler ülkemizde nadirdir.
The kids catch butterflies.
-Çocuklar kelebekleri yakalarlar.
- kelebek somun
- fly nut
- kelebek somun
- wingnut
- kelebek etkisi
- butterfly effect
- kelebek somun
- thumbnut
- benekli kırmızı kelebek
- painted lady
- bir kelebek türü
- admiral
- boyalı hanım kelebek
- (Tabiat Doğa) (kelebek) painted lady, cosmopolite, thistle butterfly
- kuyruklu kelebek
- swallow
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kelebek im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Geviş getiren hayvanların karaciğerlerinde yerleşip en çok öd yollarını tıkayan bir cins asalak hayvan ve bu hayvanın sebep olduğu hastalık
- Pul kanatlılardan, vücudu kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türleri olan böceklere verilen genel ad
- Aydın yöresinde Sardunya çiçeğine verilen ad
- Olta takımının sarıldığı tahta veya mantar parçası
- Pul kanatlılardan, vücudu, kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türleri olan böceklere verilen genel ad
- Vida, somun vb. nesnelerde kolayca çevrilmeye yarayan bölüm
- Vida, somun gibi nesnelerde kolayca çevrilmeye yarayan kelebek biçimindeki bölüm
- Kelebek biçiminde olan: "Kaymakam Bey jaketataylı, kelebek kravatlıdır."- T. Buğra
- Yüzmede bir kulaç sitili
- Kelebek biçiminde olan
- Pul kanatlılardan, vücudu, kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türleri olan böceklere verilen genel ad: "Kelebek gibi uçmada ruhumuz / Barış dolu bu yıldız bahçesinde."- A. M. Dıranas
- kongolak
- pitpita
- köbelek
- gömbelek
- titer
- kepenek
- kelebek camı
- Otomobilde ön kapı penceresinde ekseni çevresinde dönerek açılabilen veya sabit bulunan küçük cam
- kelebek gözlük
- Burundan tutturularak kullanılan sapsız gözlük, kıskaç gözlük
- kelebek otu
- Bir cins yaban yoncası
- kelebek çiçeği
- İki çeneklilerden, aydınlık oda ve salonlarda zengin renkli ve çok dallı bir süs bitkisi
- kelebekler
- Pul kanatlılar
- kuyruklu kelebek
- Kanatları siyah benekli sarı renkte bir Avrupa kelebeği (Papillio machaon)
Relevante Übersetzungen
kelebek
Silbentrennung
ke·le·bekAussprache
Resimler
Favoriten