keks

listen to the pronunciation of keks
Deutsch - Türkisch
[der] bisküvi
e {ke: ks} r, s bisküvi
e. r,s ke: ks bisküvi
kuru pasta
bisküvi
Englisch - Türkisch

Definition von keks im Englisch Türkisch wörterbuch

bean
fasulye

Yeşil fasulyeyi çiğ yemek mümkündür. - It's possible to eat green beans raw.

Fasulyeleri dökmeyin. - Don't spill the beans.

bean
{i} tane, tohum
bean
(Gıda) bakla

Fıstık, baklagil veya fasulye ailesinin parçasıdır. - Peanuts are part of the legume or bean family.

Tom Mary'ye baklayı ağzından çıkardı. - Tom spilled the beans to Mary.

bean
ufak olan
bean
şekerfasulyesi
bean
çekirdek

Her sabah kendi kahve çekirdeklerimi ben öğütürüm. - I grind my own coffee beans every morning.

Çikolata kakao çekirdeklerinden yapılır. - Chocolate is made from cocoa beans.

bean
(bakla/bezelye/kahve/vb.) tane
bean
(isim) fasulye, tane; metelik, dost, kafa, akıl, kelle, saksı (kafa); adam
bean
{i} kelle
bean
{i} tane

E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir. - Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.

Kavanozda kaç tane fasulye var? - How many beans are in the jar?

bean
beanpole fasulye sırığı
bean
{i} kafa
bean
{i} metelik
bean
argo baş
bean
{i} adam

Adam tatilinden çok enerjik döndü. - The man returned from his vacation full of beans.

bean
çok uzun boylu kimse
bean
{i} dost
bean
{i} saksı (kafa)
bean
diğer bitkilerde tane fasulyeye benzeyen şey
Englisch - Englisch
keks
Favoriten