kbd

listen to the pronunciation of kbd
Englisch - Türkisch

Definition von kbd im Englisch Türkisch wörterbuch

keyboard
{i} klavye

Benim ekranda yazdığım kelimeleri görebilirsin, ama benim klavye üzerine döktüğüm gözyaşlarını göremezsin. - You see the words that I typed on the screen, but you don't see the tears that I shed over the keyboard.

Esperantoca cümleleri uygun bir klavye olmadan yazmak kolay değildir. - It isn't easy to write sentences in Esperanto without the proper keyboard.

keyboard
tuş

Senin tuş takımının yer değiştirmesi gerekir. - Your keyboard needs replacing.

Hiçbir klavye bulunmadı. Devam etmek için lütfen için F1 tuşuna basın. - No keyboard has been found. Please press F1 to continue.

keyboard
girmek
keyboard
(isim) klavye
keyboard
klavyeyle gir
keyboard
data girmek
Englisch - Englisch
Kashin-Beck disease
thousand barrels per day
keyboard