kayyum

listen to the pronunciation of kayyum
Türkisch - Englisch
law administrator, trustee
law administrator
trustee
mosque caretaker
(Ticaret) equity receiver
kayyum, kayyım
mosque caretaker; administrator, trustee
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Başlangıç, nihayet ve yeniden oluş gibi hallerden münezzeh ve ezelden ebede kaim, dâim ve var olan Allah (C.C.). Bütün eşyanın ancak kendisi ile kaim olduğu Cenab-ı Hak.(... Sırr-ı kayyumiyetin cilvesine bu noktadan bakınız ki; bütün mevcudatı ademden çıkarıp, herbirisini bu nihayetsiz fezada $ sırrıyla durdurup, kıyam ve beka verip, umumunu böyle sırr-ı kayyumiyetin tecellisine mazhar eyliyor. Eğer bu nokta-i istinad olmazsa; hiçbir şey kendi başıyla durmaz. Hadsiz bir boşlukta yuvarlanıp ademe sukut edec
(Hukuk) Kayyım
(Osmanlı Dönemi) varlığı, diriliği her an için olup, gökleri, yerleri her an için tutan, dâimi her şeye her hususta iktidarı olan Allah
Belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse
Cami hademesi
kayyum
Favoriten