Because of yesterday's heavy snow, the ground is very slippery. As soon as I stepped outside, I slipped and fell on my bottom.
- Dünkü şiddetli kar yağışından dolayı, yer çok kaygandı. Dışarıya adım atar atmaz kaydım ve kıçımın üstüne düştüm.
The politician is as slippery as an eel!
- Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!
Don't swallow that slick propaganda.
- Bu kaygan propagandayı yutma.
Tom underestimated the slickness and drove into the ditch.
- Tom kayganlığı küçümsedi ve hendeğe sürdü.
Test point on the sliding surface.