He had forgotten that his remarks would be on the record.
Record the broadcast on tape.
- Yayını kasete kaydet.
She recorded a few sentences.
- Birkaç cümle kaydetti.
She recorded a few sentences.
- Birkaç cümle kaydetti.
I recorded our conversation.
- Konuşmamızı kaydettim.
Aren't you recording this?
- Bunu kaydetmiyor musun?
Aren't you recording us right now?
- Bizi şimdi kaydetmiyor musun?
Fadil's parents enrolled him in a prestigious school in Cairo.
- Fadıl'ın ailesi onu Kahire'deki prestijli bir okula kaydetti.
You should have enrolled your children months ago.
- Çocuklarını aylar önce kaydetmeliydin.
I didn't save the document.
- Dökumanı kaydetmedim.
In which folder did you save the file?
- Dosyayı hangi klasöre kaydettin?
Have you registered that here?
- Onu buraya kaydettiniz mi?
The thermometer registered minus ten last night.
- Dün gece termometre eksi on derece kaydetti.
Is it too late for us to register?
- Kaydetmemiz için çok geç mi?
Where should we register?
- Nerede kaydetmeliyiz?