kaybedilme

listen to the pronunciation of kaybedilme
Türkisch - Englisch

Definition von kaybedilme im Türkisch Englisch wörterbuch

kaybet
lose

Why did the lawyer lose in the argument? - Avukat savunmada niçin kaybetti?

Don't lose confidence, Mike. - Güvenini kaybetme, Mike.

kaybet
mislay
kaybet
{f} losing

I can't talk with my father without losing my temper. - Kendimi kaybetmeden babamla konuşamam.

I'm not worried about losing my job. - İşimi kaybetme hakkında endişeli değilim.

kaybet
{f} lost

They lost no time in leaving their home. - Evlerinden ayrılırlarken zaman kaybetmediler.

I've lost all my money. - Bütün paramı kaybettim.

kaybedilmek
be lost
kaybet
forfeit
kaybet
mislaid

I've mislaid my watch. - Kol saatimi kaybettim.

Türkisch - Türkisch
Kaybedilmek işi
kaybedilmek
Kaybetmek işi yapılmak
kaybedilmek
Kaybetme işi yapılmak
kaybedilme
Favoriten