He declined to take part in the meeting because he did not feel he had anything to add.
They had cake and ice cream, but he did not take part.
I will be happy to attend your party.
- Ben partine katılmaktan mutlu olacağım.
Either you or I must attend the meeting.
- Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.
Please give us a call now if you want to participate in the workshop!
- Çalıştaya katılmak istiyorsanız lütfen şimdi bizi arayın.
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
Would you like to join us for a game of cards?
- Kart oyunu için bize katılmak ister misiniz?
Tom came over to join us at our table.
- Tom masamızda bize katılmak için uğradı.
They want to participate in the Olympic Games.
- Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.
I have been selected to participate in this program.
- Bu programa katılmak için seçildim.
I'm afraid I have to agree with Tom's analysis.
- Korkarım Tom'un analizlerine katılmak zorundayım.
Tom has agreed to attend.
- Tom katılmak için anlaştı.
Tom added his name to the list of people who wanted to attend the dance.
- Tom adını dansa katılmak isteyenlerin listesine ekledi.
I want to get involved in politics.
- Siyasete katılmak istiyorum.
I want to get involved in politics.
- Siyasete katılmak istiyorum.
Tom and I are just getting ready to eat. Would you like to join us?
- Tom ve ben sadece yemek yemek için hazırlanıyoruz. Bize katılmak ister misin?
For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
Tom doesn't want to take part in the ceremony.
- Tom törene katılmak istemiyor.
Please feel free to join in.
- Lütfen katılmak için çekinmeyin.
I wanted to take part in the party but I couldn't.
- Partiye katılmak istedim fakat yapamadım.
Tom doesn't want to take part in the ceremony.
- Tom törene katılmak istemiyor.
I want to join your club.
- Kulübünüze katılmak istiyorum.
What club would you like to join?
- Hangi kulübe katılmak istersiniz?