He declined to take part in the meeting because he did not feel he had anything to add.
They had cake and ice cream, but he did not take part.
You must attend to your work.
- Siz işe katılmak zorundasınız.
Either you or I must attend the meeting.
- Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım.
They want to participate in the Olympic Games.
- Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
Would you like to join us for a game of cards?
- Kart oyunu için bize katılmak ister misiniz?
Would you like to join our team?
- Bizim takıma katılmak ister misin?
They want to participate in the Olympic Games.
- Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
I have to agree with this.
- Buna katılmak zorundayım.
I'm afraid I have to agree with Tom's analysis.
- Korkarım Tom'un analizlerine katılmak zorundayım.
Tom added his name to the list of people who wanted to attend the dance.
- Tom adını dansa katılmak isteyenlerin listesine ekledi.
I want to get involved in politics.
- Siyasete katılmak istiyorum.
I want to get involved in politics.
- Siyasete katılmak istiyorum.
Tom and I are just getting ready to eat. Would you like to join us?
- Tom ve ben sadece yemek yemek için hazırlanıyoruz. Bize katılmak ister misin?
For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
Tom doesn't want to take part in the ceremony.
- Tom törene katılmak istemiyor.
Please feel free to join in.
- Lütfen katılmak için çekinmeyin.
For myself, I would like to take part in the game.
- Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
Tom doesn't want to take part in the ceremony.
- Tom törene katılmak istemiyor.
Whoever wants to join our club will be welcome.
- Kulübümüze katılmak isteyen herkes kabul edilecek.
I want to join your club.
- Kulübünüze katılmak istiyorum.