kasas

listen to the pronunciation of kasas
Türkisch - Englisch
cabinet
A small chamber or private room
milkshake
The advisory council of the chief executive officer of a nation; a cabinet council
A group of advisors to the President in key areas such as defense, commerce, education,etc
A body composed of all ministers heading government departments, as well as the prime minister or premier
A small, private room where works of art, valuables and curiosities were kept and contemplated at leisure; over time the term was used for the collections themselves Renaissance cabinets played an important role in the development of museums and art galleries
The heads of government ministries The Premier is the head of the cabinet and chooses cabinet ministers from among elected members of his or her party
To inclose a cupboard-like repository or piece of furniture with doors and shelves and drawers; for storage or display housing for electronic instruments, as radio or television a storage compartment for clothes and valuables; usually it has a lock persons appointed by a head of state to head executive departments of government and act as official advisers
The most senior members of the Government
committee concerned with the coordination and presentation of government policy
the group of senior ministers in a government
also, the collection itself
persons appointed by a head of state to head executive departments of government and act as official advisers
A set of drawers or a cupboard intended to contain articles of value
An enclosure that may house connection devices, terminated cables, splices, apparatus, wiring and equipment Typically affords security and/or protection from prevailing conditions such as weather, vandalism or accidental damage
The President carries out the laws passed by Congress and he or she does this through many departments such as the Department of State, Department of Defense, Department of Labor, and so forth The President appoints a head of each dpartment with the consent of the Senate and often meets with these heads as a group They are referred to as the "Cabinet"
a group consisting of the heads of the (cabinet) executive departments, who are appointed by the president, subject to confirmation by the Senate The cabinet was once the main advisory body to the president but no longer plays this role
the group of senior ministers in a government; all the ministers in the Northern Territory Government campaign a competition for votes by people who are seeking election to parliament candidate someone who stands for election to parliament cast a vote to make a choice between candidates by filling in a ballot paper, or by some other means citizen a member of a community such as a town, city, state, territory, country etc censure motion a motion moved in parliament which is very critical of, and which seeks to attach blame to, a minister, another member, or the government chair (see Speaker's Chair)
The Ministers, who, as senior Members of the governing party, are responsible for the development and implementation of policy Campaign: The period before an election in which candidates and parties seek to win voters' support
A hut; a cottage; a small house
Englisch - Englisch

Definition von kasas im Englisch Englisch wörterbuch

tareekh e kasas
an organization of Muslims in India who killed Hindus in September 2002; believed to have ties with Muslim terrorists in Pakistan
Türkisch - Türkisch
Kasas Süresi: Kur'an-ı Kerim'in 28. süresi. Mekke'de inmiştir. 88 ayettir. Süre, adını, 25. ayette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır. Sürede başlıca Musa’nın çocukluğunu, peygamber oluşunu, Museviler'i Mısır’dan çıkarmasını ve Firavun ile ordusunun boğulmasını kapsayan süreç anlatılmaktadır. Ayrıca küfre saplanıp maddi servet ve kudrete bel bağlamanın kötü akıbetini vurgulamak üzere Karun kıssasına yer verilmektedir
(Osmanlı Dönemi) Arslan
KASAS SURESİ
(Osmanlı Dönemi) Kur'an-ı Kerim'in 28. Suresidir. Mekkîdir. Kısas da denir
Kasas 1
(Kuran) Ta, Sin, Mim
Kasas 10
(Kuran) Musa'nın annesi, gönlü bomboş sabahı etti, oğlundan başka bir şey düşünemiyordu. Allah'ın vadine iyice inanması için kalbini pekiştirmeseydik, neredeyse saraya alınan çocuğun kendi oğlu olduğunu açığa vuracaktı
Kasas 11
(Kuran) Musa'nın ablasına: "Onu izle" dedi. O da, kimse farkına varmadan, Musa'yı uzaktan gözetledi
Kasas 12
(Kuran) Önceden, süt annelerin memesini kabul etmemesini sağladık. Musa'nın ablası: "Size, sizin adınıza ona bakacak, iyi davranacak bir ev halkını tavsiye edeyim mi?" dedi
Kasas 13
(Kuran) Böylece onu, annesinin gözü aydın olsun, üzülmesin, Allah'ın verdiği sözün gerçek olduğunu bilsin diye, ona geri çevirdik. Fakat çoğu bilmezler. *
Kasas 14
(Kuran) Musa erginlik çağına gelip olgunlaşınca, ona hikmet ve ilim verdik. İyi davrananları böyle mükafatlandırırız
Kasas 15
(Kuran) Musa, halkının haberi olmadığı bir zamanda, şehre girdi. Biri kendi adamlarından, diğeri de düşmanı olan iki adamı döğüşür buldu. Kendi tarafından olan kimse, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Musa, onun düşmanına bir yumruk vurdu; ölümüne sebep oldu. "Bu şeytanın işidir; çünkü o apaçık, saptıran bir düşmandır" dedi
Kasas 16
(Kuran) Musa: "Rabbim! Doğrusu kendime yazık ettim, beni bağışla" dedi. Allah da onu bağışladı. O, şüphesiz bağışlayandır, merhamet edendir
Kasas 17
(Kuran) Musa: "Rabbim! Bana verdiğin nimete and olsun ki, suçlulara asla yardımcı olmayacağım" dedi
Kasas 18
(Kuran) Şehirde, korku içinde etrafı gözetip dolaşarak sabahladı. Dün kendisinden yardım isteyen kimse bağırarak ondan yine yardım istiyordu. Musa ona: "Doğrusu sen besbelli bir azgınsın" dedi
Kasas 19
(Kuran) Musa, ikisinin de düşmanı olan kimseyi yakalamak isteyince: "Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi bana da mı kıymak istiyorsun? Sen ıslah edenlerden olmak değil, ancak yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun" dedi
Kasas 2
(Kuran) Bunlar apaçık Kitap'ın ayetleridir
Kasas 20
(Kuran) Şehrin öbür ucundan koşarak bir adam geldi: "Ey Musa! İleri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen uzaklaş. Doğrusu ben sana öğüt veriyorum" dedi
Kasas 21
(Kuran) Musa, korku içinde çevresini gözetleyerek oradan çıktı. "Rabbim! Beni zalim milletten kurtar" dedi. *
Kasas 22
(Kuran) Medyen'e doğru yöneldiğinde: "Rabbimin bana doğru yolu göstereceğini umarım" dedi
Kasas 23
(Kuran) Medyen suyuna geldiğinde, davarlarını sulayan bir insan topluluğu buldu. Onlardan başka, hayvanlarını sudan alıkoyan iki kadın gördü. Onlara: "Derdiniz nedir?" dedi. "Çobanlar ayrılana kadar biz sulamayız. Babamız çok yaşlıdır onun için bu işi biz yapıyoruz" dediler
Kasas 24
(Kuran) Musa onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi: "Rabbim! Doğrusu bana indireceğin hayra muhtacım" dedi
Kasas 25
(Kuran) O sırada, kadınlardan biri utana utana yürüyüp ona geldi: "Babam sana sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor" dedi. Musa ona gelince, başından geçeni anlattı. O: "Korkma, artık zalim milletten kurtuldun" dedi
Kasas 26
(Kuran) İki kadından biri: "Babacığım! Onu ücretli olarak tut; ücretle tuttuklarının en iyisi bu güçlü ve güvenilir adamdır" dedi
Kasas 27
(Kuran) Kadınların babası: "Bana sekiz yıl çalışmana karşılık bu iki kızımdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eğer on yıla tamamlarsan o senden bir lutuf olur. Ama sana ağırlık vermek istemem. İnşallah beni iyi kimselerden bulacaksın" dedi
Kasas 28
(Kuran) Musa: "Bu seninle benim aramdadır. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayım bir kötülüğe uğramayacağım. Söylediklerimize Allah vekildir" dedi. *
Kasas 29
(Kuran) Musa süreyi doldurunca, ailesiyle birlikte yola çıktı. Tur tarafından bir ateş gördü. Ailesine: "Durunuz, ben bir ateş gördüm; belki oradan size bir haber yahut tutuşmuş bir odun getiririm de ısınabilirsiniz" dedi
Kasas 3
(Kuran) İnanan bir millet için, sana Musa ve Firavun olayını olduğu gibi anlatacağız
Kasas 30
(Kuran) Oraya gelince, kutlu yerdeki vadinin sağ yanındaki ağaç cihetinden: "Ey Musa! Şüphesiz Ben alemlerin Rabbi olan Allah'ım" diye seslenildi
Kasas 31
(Kuran) Değneğini at." Musa, değneğin yılan gibi hareketler yaptığını görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. "Ey Musa! Dön gel; korkma; şüphesiz güvende olanlardansın denildi
Kasas 32
(Kuran) Elini koynuna koy, lekesiz, bembeyaz çıksın. Korkudan açılan kollarını kendine çek! Bu ikisi Firavun ve erkanına karşı Rabbinin iki delilidir. Doğrusu onlar yoldan çıkmış bir millettir denildi
Kasas 35
(Kuran) Allah: "Seni kardeşinle destekleyeceğiz; ikinize bir kudret vereceğiz ki, onlar size el uzatamayacaklardır. Ayetlerimizle ikiniz ve ikinize uyanlar üstün geleceklerdir" dedi
Kasas 36
(Kuran) Musa onlara, apaçık olarak, mucizelerimizle gelince: "Bu sadece uydurma bir sihirdir. Önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik" dediler
Kasas 37
(Kuran) Musa: "Rabbim, katından bir doğruluk rehberini kimin getirdiğini, dünyanın sonunun kimin olacağını daha iyi bilir. Doğrusu zalimler başarıya erişemezler" dedi
Kasas 38
(Kuran) Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir tanrınız olduğunu bilmiyorum. Ey Haman! Benim için, toprak üzerine bir ateş yak, tuğla hazırlayıp bana bir kule yap; çıkar belki Musa'nın tanrısını görürüm. Doğrusu onu yalancılardan sanıyorum" dedi
Kasas 39
(Kuran) O ve askerleri, memlekette, haksız yere büyüklük tasladılar. Gerçekten Bize döndürülmeyeceklerini sandılar
Kasas 4
(Kuran) Firavun memleketin başına geçti ve halkını fırkalara ayırdı. İçlerinden bir topluluğu güçsüz bularak onların oğullarını boğazlıyor, kadınları sağ bırakıyordu; çünkü o, bozguncunun biriydi
Kasas 40
(Kuran) Biz de, onu ve askerlerini yakalayıp suya attık. Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak
Kasas 41
(Kuran) Onları, ateşe çağıran önderler kıldık; kıyamet günü yardım görmezler
Kasas 42
(Kuran) Bu dünyada laneti ardlarına taktık; onlar kıyamet gününde de iğrenç kimselerden olacaklardır. *
Kasas 43
(Kuran) And olsun ki, Musa'ya, ilk nesilleri yok ettikten sonra, insanlar düşünsünler diye Kitap'ı, açık belgeler, doğruluk rehberi ve rahmet olarak verdik
Kasas 44
(Kuran) Musa'ya hükmümüzü bildirdiğimiz zaman, sen batı yönünde, (Musa'yı bekleyenler arasında) değildin, onu görenler arasında da yoktun
Kasas 45
(Kuran) Ama biz nice nesiller var etmiştik. Sen, Medyen halkı arasında bulunup, onlara ayetlerimizi okumuyordun, fakat o haberleri sana gönderen Biziz
Kasas 46
(Kuran) Sen, Musa'ya hitap ettiğimiz zaman Tur'un yanında da değildin. Senden önce kendilerine uyarıcı gelmeyen bir milleti uyarman için, Rabbinden bir rahmet olarak gönderildin; belki düşünürler
Kasas 47
(Kuran) Yaptıklarından dolayı, başlarına bir musibet geldiğinde: "Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, ayetlerine uysak ve müminlerden olsaydık olmaz mıydı?" derler
Kasas 48
(Kuran) Ama onlara katımızdan gerçek gelince: "Musa'ya verildiği gibi buna da mucize verilmesi gerekmez mi?" dediler. Daha önce Musa'ya verileni de inkar etmemişler miydi? "Yardımlaşan iki sihir (Tevrat ve Kuran); hepsini inkar edenleriz" dediler
Kasas 49
(Kuran) De ki "Eğer doğru sözlü iseniz, Allah katından, bu ikisinden daha doğru bir Kitap getirin de ona uyayım
Kasas 50
(Kuran) Eğer, Sana cevap veremezlerse, onların sadece heveslerine uyduklarını bil. Allah'tan bir yol gösterici olmadan hevesine uyandan daha sapık kim vardır? Allah zalim milleti şüphesiz ki doğru yola eriştirmez. *
Kasas 51
(Kuran) And olsun ki, Biz vahyi onlara ard arda yetiştirdik; belki düşünürler
Kasas 52
(Kuran) Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz buna da inanırlar
Kasas 53
(Kuran) Kuran onlara okunduğu zaman: "Ona inandık, doğrusu o Rabbimizden gelen gerçektir; biz şüphesiz daha önceden müslüman olmuş kimseleriz; derler
Kasas 54
(Kuran) İşte onlara, sabırlarından dolayı, ecirleri iki defa verilir; onlar kötülüğü iyilikle savarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarfederler
Kasas 55
(Kuran) Onlar, boş söz işittikleri vakit ondan yüz çevirirler. "Bizim işlediğimiz bize, sizin işlediğiniz sizedir. Size selam olsun, cahillerle ilgilenmeyiz" derler
Kasas 56
(Kuran) Sen, sevdiğini doğru yola eriştiremezsin, ama Allah, dilediğini doğru yola eriştirir. Doğru yola girecekleri en iyi O bilir
Kasas 57
(Kuran) Seninle beraber doğru yolda gidersek, yurdumuzdan ediliriz dediler. Onları katımızdan bir rızık olarak her şeyin ürününün toplandığı güvenli ve kutlu bir yere yerleştirmedik mi? Ama çoğu bilmezler
Kasas 58
(Kuran) Nimet ve refaha karşı nankörlük eden nice kasabaları yok etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra pek az kimseler oturabilmiştir. Oralara Biz varis olmuşuzdur
Kasas 59
(Kuran) Rabbin kasabaların halkına, onlara ayetlerimizi okuyacak bir peygamber göndermedikçe onları yok etmiş değildir. Zaten Biz yalnız, halkı zalim olan kasabaları yok etmişizdir
Kasas 60
(Kuran) Size verilen harhangi bir şey, dünya hayatının bir geçimliği ve süsüdür. Allah katında olan daha iyi ve devamlıdır. Akletmez misiniz? *
Kasas 61
(Kuran) Vadettiğimiz güzel bir nimete kavuşan kimse; dünya hayatında kendisine bir geçimlik verdiğimiz, sonra kıyamet günü azap için getirilen kimse gibi midir?
Kasas 62
(Kuran) Allah, o gün onlara seslenir: "Benim ortağım olduklarını iddia ettikleriniz nerededirler?" der
Kasas 63
(Kuran) Hükmün aleyhlerine gerçekleştiği kimseler: "Rabbimiz! İşte bunlar bizim azdırdığımız kimselerdir. Kendimiz azdığımız gibi onları da azdırdık. Onlardan uzaklaşıp Sana geldik, zaten aslında bize tapmıyorlardı" derler
Kasas 64
(Kuran) Koştuğunuz ortaklarınızı çağırın denir; onlar da çağırırlar ama, kendilerine cevap veremezler; cehennem azabını görünce doğru yolda olmadıklarına yanarlar
Kasas 65
(Kuran) O gün Allah onlara seslenir: "Peygamberlere ne cevap verdiniz?" der
Kasas 66
(Kuran) O gün, haberlere karşı körleşirler, verilecek cevapları kalmaz; birbirlerine de soramazlar
Kasas 67
(Kuran) Fakat, tevbe eden, inanıp yararlı iş işleyen kimsenin, kurtuluşa erenler arasında bulunması umulur
Kasas 68
(Kuran) Rabbin dilediğini yaratır ve seçer; onlar için seçim hakkı yoktur. Allah onların koştukları ortaklardan münezzehtir, yücedir
Kasas 69
(Kuran) Rabbin gönüllerinin gizlediklerini ve açığa vurduklarını bilir
Kasas 7
(Kuran) Musa'nın annesine: "Çocuğu emzir, başına gelecekten korktuğun zaman onu suya bırak; korkma, üzülme; Biz şüphesiz onu sana döndüreceğiz ve peygamber yapacağız" diye bildirmiştik
Kasas 70
(Kuran) Allah O'dur; O'ndan başka tanrı yoktur. Hamd, dünyada da ahirette de O'nun içindir; hüküm de O'nundur. Yalnız O'na döndürüleceksiniz
Kasas 71
(Kuran) De ki: "Söyler misiniz? Eğer Allah geceyi üzerinize kıyamete kadar uzatsaydı, Allah'tan başka hangi tanrı size bir ışık getirebilir? Dinlemez misiniz?
Kasas 72
(Kuran) De ki: "Söyleyin: Eğer Allah gündüzü üzerinize kıyamete kadar uzatsaydı, Allah'tan başka hangi tanrı, içinde istirahat edeceğiniz geceyi size getirebilir? Görmez misiniz?
Kasas 73
(Kuran) Allah dinlenmeniz için geceyi ve lutfedip verdiği rızkı aramanız için gündüzü meydana getirmiştir. Bunlar, O'nun rahmetinden ötürüdür. Belki artık şükredersiniz
Kasas 74
(Kuran) O gün Allah onlara seslenir: "Benim ortağım olduklarını iddia ettikleriniz nerededir?" der
Kasas 75
(Kuran) Her ümmetten bir şahit çıkarır ve "kesin delilinizi ortaya koyun" deriz. O zaman, gerçeğin Allah'a ait olduğunu, uydurduklarının kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.*
Kasas 78
(Kuran) Karun: "Bu servet ancak, bende mevcut bir ilimden ötürü bana verilmiştir" demişti. Allah'ın, önceleri, ondan daha güçlü ve topladığı şey daha fazla olan nice nesilleri yok ettiğini bilmez mi? Suçluların suçları kendilerinden sorulmaz
Kasas 79
(Kuran) Karun, ihtişam içinde milletinin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: "Karun'a verildiği giibi bizim de olsa; doğrusu o büyük bir varlık sahibidir" demişlerdi
Kasas 8
(Kuran) Firavun'un adamları onu almışlardı. Firavun, Haman ve askerleri, suçlu olduklarından, o onlara düşman ve başlarına da dert olacaktı
Kasas 80
(Kuran) Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise: "Size yazıklar olsun; Allah'ın mükafatı, inanıp yararlı iş işleyenler için daha iyidir. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir" demişlerdi
Kasas 81
(Kuran) Sonunda, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah'a karşı ona yardım edebilecek kimsesi de yoktu; kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi
Kasas 82
(Kuran) Daha dün onun yerinde olmayı dileyenler: "Demek Allah kullarından dilediğinin rızkını genişletip bir ölçüye göre veriyor. Eğer Allah bize lutfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkarcılar başarıya eremezler" demeye başladılar. *
Kasas 83
(Kuran) Bu ahiret yurdunu, yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. Sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır
Kasas 84
(Kuran) Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Kim bir kötülük getirirse, o kütülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler
Kasas 85
(Kuran) Kuran'a uymayı sana farz kılan Allah, seni döneceğin yere döndürecektir. De ki: "Rabbim kimin doğrulukla geldiğini, kimin apaçık sapıklıkta bulunduğunu en iyi bilendir
Kasas 86
(Kuran) Sen, sana bu Kitap'ın verileceğini ummazdın. O ancak Rabbinin bir rahmetidir. Öyleyse sakın inkarcılara yardımcı olma
Kasas 87
(Kuran) Allah'ın ayetleri sana indirildiğinde sakın seni onlardan alıkoymasınlar. Rabbine çağır, sakın müşriklerden olma
Kasas 88
(Kuran) Allah'la beraber başka tanrı tutup tapma. O'ndan başka tanrı yoktur. O'ndan başka her şey yok olacaktır. Hüküm O'nundur, O'na döndürüleceksiniz. *
Kasas 9
(Kuran) Firavun'un karısı: "Benim de senin de gözün aydın olsun! Onu öldürmeyiniz, belki bize faydalı olur yahut onu oğul ediniriz" dedi. Aslında işin farkında değillerdi
kasas
Favoriten