kasabayı

listen to the pronunciation of kasabayı
Türkisch - Englisch
up town
kasaba
town

Our soccer team beat all the other teams in the town. - Futbol takımımız kasabadaki diğer takımların tümünü yendi.

Life in a small town is boring. - Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.

kasaba
small town

The main streets of many small towns have been all but abandoned thanks, in large part, to behemoths like Wal-Mart. - Birçok küçük kasabaların ana yolları büyük ölçüde Wal-Mart gibi büyük devlerin sayesinde neredeyse bırakılmaktadırlar.

He lived in a small town nearby. - Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.

kasaba
(Politika, Siyaset) vill

A little village is situated in between both towns. - Küçük bir köy, iki kasaba arasında yer alır.

The new bridge made it easy for the villagers to go to town. - Yeni köprü köylülerin kasabaya gitmesini kolaylaştırdı.

kasaba
little town
kasaba
burgh
kasaba
burg
kasaba
small town, borough
kasaba
small town, large village
kasaba
{i} borough
kasaba
wick
Türkisch - Türkisch

Definition von kasabayı im Türkisch Türkisch wörterbuch

KASABA
(Osmanlı Dönemi) Küçük şehir. Çarşısı olan büyük köy
KASABA
(Osmanlı Dönemi) (C.: Kasabât) Akciğerdeki nefes borularından herbiri. Bronş
KASABA
(Osmanlı Dönemi) Ahalisi beş-on bin raddelerinde olan mâmure
kasaba
Nuri Bilge Ceylan'ın bir filmi
kasaba
Şehirden küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi
kasaba
Şehirden küçük, köyden büyük, henüz kırsal özelliklerini yitirmemiş olan yerleşim merkezi: "Alayın bir ucu mezarlığa vardığı hâlde öteki ucu daha kasabanın dar sokaklarında birbirini eziyordu."- R. N. Güntekin