kasıtlı olarak

listen to the pronunciation of kasıtlı olarak
Türkisch - Englisch
deliberately

Fadil killed Layla very deliberately. - Fadıl, Leyla'yı kasıtlı olarak öldürdü.

He deliberately broke the glass. - O, camı kasıtlı olarak kırdı.

intentionally

Tom made this mistake intentionally. - Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.

You're intentionally throwing the game. - Sen kasıtlı olarak yeniliyorsun.

wilfully
of malice prepense
on purpose
with malice prepense
purposely

You purposely gave the wrong answer, didn't you? - Kasıtlı olarak yanlış cevap verdin, değil mi?

Tom purposely wore his shirt inside out just to irritate Mary. - Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.