Tom made this mistake intentionally.
- Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.
His mistake was intentional.
- Onun hatası kasıtlıydı.
Police think the fire was deliberately lit.
- Polise göre yangın kasıtlı olarak çıkarıldı.
He told deliberate lies.
- O, kasıtlı yalanlar söyledi
You purposely gave the wrong answer, didn't you?
- Kasıtlı olarak yanlış cevap verdin, değil mi?
Tom purposely wore his shirt inside out just to irritate Mary.
- Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.
His mistake was intentional.
- Onun hatası kasıtlıydı.
Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.
Tom made this mistake intentionally.
- Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.
His mistake was intentional.
- Onun hatası kasıtlıydı.
He deliberately broke the glass.
- O, camı kasıtlı olarak kırdı.
He deliberately kept on provoking a confrontation.
- O, kasıtlı olarak bir çatışmayı provoke etmeye devam etti.
Tom made this mistake intentionally.
- Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.
Did you do that intentionally?
- Sen onu kasıtlı olarak mı yaptın?
Did you do that purposely?
- Onu kasıtlı olarak mı yaptın?
Tom purposely wore his shirt inside out just to irritate Mary.
- Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.
The clown fell down on purpose.
- Palyaço kasıtlı olarak düştü.
We skipped his turn on purpose.
- Biz kasıtlı olarak onun sırasını atladık.
He broke the window intentionally.
- O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
His mistake was intentional.
- Onun hatası kasıtlıydı.