karnına

listen to the pronunciation of karnına
Türkisch - Englisch
on stomach
karın
belly
karın
abdomen

Most of a insect's organs are inside its abdomen. - Böceklerin organlarının çoğu karınlarındadır.

karını karnına geçmiş
painfully thin person
karın
stomach

Mary woke up feeling sick in the stomach. - Mary karın ağrısıyla uyandı.

Tom had a bad stomachache. - Tom'un kötü bir karın ağrısı vardı.

karın
domestic
karın
ventral
karın
maw
karın
abdominal

That exercise is good for the abdominal muscles. - O egzersiz karın kasları için yararlıdır.

Tom is suffering from severe abdominal pain. - Tom şiddetli karın ağrısı çekiyor.

karın
tummy
karın
{i} inside

Tom looked at the snow falling inside the snow globe. - Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı.

Most of a insect's organs are inside its abdomen. - Böceklerin organlarının çoğu karınlarındadır.

karnına
fasting
karnına
while hungry
karnına
on an empty stomach
karnına
on an empty stomach, while hungry
karnına
on an empty stomach
karın
belly; the rounded, protrusive part (of something)
karın
womb
karın
abdomen; abdominal region
karın
abdomen, belly; stomach, tummy; womb; abdominal
karın
venter
karın
paunch
karın
phys. antinode, loop
karın
pod
karın
tum
karın
belly, stomach
karın
(Konuşma Dili) mind, head
karın
underbelly
karın
abdominovesical
karın
ventro
tok karnına
on a full stomach
Türkisch - Türkisch

Definition von karnına im Türkisch Türkisch wörterbuch

Karın
bord
Karın
(Osmanlı Dönemi) İŞKEMBE
Karın
(Osmanlı Dönemi) UNAB
Karın
(Osmanlı Dönemi) KERŞ
Karın
batın
karnına
Mide boşken, henüz birşey yiyip içmemişken
karın
İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi: "Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu."- Ö. Seyfettin
karın
Şiş ve içi boş bölüm
karın
Mide: "Karnım aç, elim ayağım donmuş gibi."- H. E. Adıvar. İç, gönül, akıl, kafa
karın
Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar
karın
Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
karın
İç, gönül, akıl, kafa
karın
Mide
karın
İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi
karın
Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm
karın
Döl yatağı, rahim: "Fakat karnındaki çocuk da bu insanüstü erkeğin bir parçasıydı."- H. E. Adıvar
karın
Döl yatağı, rahim
karnına
Favoriten